Püsküllü Bela
II. Mahmud'un (1808 - 1839) bir kıyafet yeniliği olarak Osmanlı uyruklarını giymekle yükümlü kıldığı püskülü kırmızı başlık. Faslıların yerel başlığı olan fesi, kaptanıderya Hüsrev Paşa kalyonculara giydirmiş. II. Mahmud da donanma askerlerinde gördüğü bu başlığı beğenerek Fas'tan getirtmiş.
Fesin, sarık, kavuk, külah gibi başlıkların yerini alışı, 1828'de Fes Nizamnamesi iledir. Bu tarihten sonra Osmanlılığın simgesi olan fes, Cumhuriyet'in ilanından sonra 1925'te Şapka Kanunu'nun yürürlüğe girişine değin erkeklerin serpuşuydu. Bu dönem boyunca, tahttaki padişahın tercih ettiği forma göre Mahmudiye, Mecidiye, Aziziye, Hamidiye denen fes modaları yaşandı.
II. Mahmud ve oğlu Abdülmecid dönemlerindeki tepesi daha geniş ve mor saçak püsküllü fes biçimlerine karşılık; Abdülaziz tepesi dar ve basık, uzun sarkma püsküllü; II. Abdülhamid kalıplı, siyah kısa püsküllü fes giydiklerinden bu formlar moda olmuştu.
Zuhaf, sıfır, Efendi biçimi, İzmir biçimi, şılk denen formlar da vardı. Nizamname, fes püskülünün düzgün olmasını da buyurduğundan, köşe başlarını tutan püskül tarayıcılar türemişti. Bundan dolayı halk, fese "püsküllü bela" adını takmıştır.
