Fesli Şeyler burada! tıkla-satın-al

Önce - Sonra - Fes Be!

"Fes"li konular üzerine uzun süredir yaptığımız araştırmalar üzerine yaptığımız çalışmalarla ürün yerleştirme reklam pazarlama yolunun, markaların gücünü artırmak için  en etkin yol olduğunu söylemek ve oyuncuların önemli olduğunu vurgulamak isteriz.


Ve ek olarak sinemanın çok güçlü bir araç olduğunu belirtmek de isteriz.


Tabi olarak, fes ile ilgili yaptığımız çalışmaları paylaşmak da boynumuzun borcu.


İlk olarak "Neden FES?" Neden böyle bir şey üzerine bu kadar araştırma yapıldı ve neden başka bir kostüm değildi?


Çünkü fes hemen hemen herkesin aklına 23 Nisan Çocuk Bayramı'nı getirir ve biz de genel olarak severiz fesi. Fas şehrinden ismini almasına rağmen dünyada fes denince akla gelen ülke de Türkiye'dir.


Nitekim, birçok tarihi bilgi ışığında görüyoruz ki 1827 yılında Kaptanıderya Koca Hüsrev Paşa'nın Akdeniz Seferi dönüşünde oradan beğenip askerlerine giydirdiği fesleri görüp beğenen II. Mahmut, bir genelge yayımlayarak tüm ordu mensuplarının fes giymelerini zorunlu kılmış tam 5 yıl sonra yani 1832'de.

Kırmızıya can veren, son günlerin en popüler Türk kadın oyuncusu,
 "Nuri"dizisinde ilk bölümde giydiği kırmızı elbisesine de alım gücü katmıştı.


Şimdi yıl 2011'deyiz. Aradan  179 sene geçmiş.
 Osmanlı döneminde Türk reklam, basın çalışmaları ve yayıncılık üzerine pekçok makale yazan Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü'nden Prof. Dr. Hamza Çakır 'ın Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi'nde 2004 yılında yayınlanmış "Türkçe Basında İlk 'Marka' Rekabeti",  makalesinde de belirttiği gibi;




ilk etapta Tunus'a 50 bin fes siparişi verilir. Daha sonra sivil ve asker tüm devlet memurlarına, İstanbul'da yaşayan erkeklere fes giyme zorunluluğunun getirilmesi üzerine Fransa ve Avusturya’dan da fes ithaline gidilir. Ancak fesin toplumun diğer kesimlerince de ilgi görmesi ve hatta kadınların ilgi alanına girmesiyle parasal açıdan zor durumda olan devlete büyük bir gelir kaynağı sağlayacağı düşüncesiyle bu ihtiyacın içeriden karşılanması fikri gündeme gelir. Bunun üzerine ilk etapta İzmit’te “dinkhane” adı altında bir fes yapım atölyesi kurulur ve 1833’te dövme yöntemiyle keçe türünden fes üretimine geçilir. Üretimi artırmak için daha sonra 1835’te İstanbul’un Kadırga semtinde Hazine-i Hassa’ya bağlı bir fes yapım atölyesi daha açılır. Böylece bir taraftan başlangıçta Tunus'tan, daha sonraları Fransa ve Avusturya’dan gelmekte olan fesler, diğer taraftan devletin  ürettiği yerli fesler ülke pazarlarını doldurmaya başlar ve bu da ülkede ilk yerli ve ithal fes rekabetinin başlamasına neden olur.

İstanbul - Feshane


Ve reklam yapmak gerektiği anlaşılır, fakat markalama ve reklam pazarlama dahil olmak üzere dağıtım kanallarında da çeşitli problemler yaşayan "Feshane", yurtdışından ithal edilen malları "feshane" damgasıyla iç piyasaya daha pahalı satarak dağıtınca, marka imajı sarsılır.


Keza, dünyanın batısında yazı ve baskının gelişmiş olmasıyla reklamcılık da geliştirilmiş. O zamanlar sadece Pera bölgesinde yayınlanan ve fotoğrafsız olan bu gazeteler İstanbul dışında anlaşılmıyormuş nedeni de halkın okuma-yazma olmaması ve gazetelerin Osmanlıca olmamasıymış yani halka yabancı dilmiş.


UEFA 'ONLY A GAME?' SERGİSİ TAKSİM'DE AÇILIYORKEN...




UEFA, Tff ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Tarafından Ortaklaşa Düzenlenen BU SERGİ için
Taksim Meydan'daki Duvar Kaplama Reklam!


O yıllardan bu yıllara bakınca, gerçekten de "only a game?" yazısını kaç kişi anlar? Hem de soru işareti var sonunda! Türkçe'si "oyun mu sandın?" olan bu sergi ilanı gibi çok çeşitli yabancı dilde yazılar ve firmalar görebiliyoruz.


Kol Sentır / Çağrı Merkezi


Sonunda, Feshane üretici marka olarak, pazarda yurtdışından gelen kadınlar için de özel tasarımlarla pazar payını yükselten fesler nedeniyle tutunamamış ve;


13 Aralık 1865 tarihinde Feshane tarafından Tercüman-ı Ahval Gazetesi'ne verilen rekalam metni, bunu doğrular gibidir. Burada Feshane'nin 29 yıl boyunca resmi ve özel gazeteler aracılığı ile ithal ve sahte damgalı feslere karşı açmış olduğu savaşta yenikliğin manifestosunu görmekteyiz. Zira ithal feslerle başa çıkamayan Feshane, artık piyasada ayakta kalabilmek için fes fiyatlarını, ithal feslerin altına çekme zorunda kalmıştır**** **** Feshane'nin 1836'daki FES Fiyatları: 1. kalite FES: 60 kuruş, 2. kalite FES: 53 kuruş, 3. kalite FES: 45 kuruş iken; 1865'teki FES Fiyatları: 1. kalite FES: 30 kuruş, 2. kalite FES: 25 kuruş, 3. kalite FES: 20 kuruş’a indirilmiştir. Ayrıca 4. kalite FES de üretilerek 15 kuruştan satışa sunulmuştur (Takvîm-i Vekâyi: 24 Receb 1282 / 13 Aralık 1865).

CanGiftShop Gizlireklam ürün yerleştirme / 
 CanGiftShop Gizlireklam product placement
O zamanlar ünlülere ürün kullandırarak veya özel projelere katılarak marka imajı geliştirmek için kanal yokmuş. Fakat şimdi var.

Feshane şimdi İstanbul'un Haliç'teki en güzel etkinliklerinin yapıldığı yer ve sadece bir marka fes markası olmamış, fes denilince dünyanın aklına Türkler gelmiş ve geliyor.

Fakat fesi değiştirmek, geliştirmek, yeni markalar üreterek çeşitli hedef kitleye ulaşabilmek gerek.
İşte fesli şeylerin bazıları..

Nohut Yes Fes GizlireklamÜST
Fes kutu içinde Kurukahveci Mehmet Efendi  Kahve + Lokum - Nazar Boncuklu

Dideminizi Fes Yaka İğnesi